
İstismarın mağdur üzerindeki etkisi istismarcının mağdur ile yakınlığı, istismarın süresi, tekrarı ve tekrarlanma olasılığı, mağdur çocuğun yaşı ve istismarın biçimi (sözel, tensel, penetrasyon olup olmadığı vb.) gibi değişkenlere göre farklılaşmakta olup uzun ve kısa vadeli sonuçları da buna göre değişmektedir. İstismar yaşantısının çocuk üzerindeki etkisi üzerine alanyazında birçok araştırma ve çalışma mevcuttur. Bu çalışmalarda çocukluğunda cinsel istismara uğramış yetişkinler ile uğramamış olanlar karşılaştırılmış, psikolojik/psikiyatrik hastalar üzerinde yapılan demografik çalışmaların sonucunda hastaların çocukluklarında cinsel istismara uğrayıp uğramadıklarına bakılmış veya cinsel istismara uğramış çocuklar üzerinde araştırmalar yapılmıştır. Bu araştırmalar sonucunda çalışma alanları ve nasıl çalışılabileceği ve sağaltımları (tedavi yöntemleri) geliştirilmeye çalışılmıştır.
Finkelhor ve Brown (1985) çocuk cinsel istismarının etkilerinin daha sistematik bir şekilde anlaşılabilmesi amacıyla bir değerlendirme çerçevesi önermiştir. Bu çerçevede dört başlık mevcuttur:
Travmatik cinselleştirme
İhanet (Güvendiği kişi tarafından ihanete uğradığını hissetme)
Damgalanma
Güçsüzlük
Araştırmacılar cinsel istismarın yol açtığı psikolojik yaralanmanın özü olarak tanımladıkları bu dört travmatik dinamiğin mağdur çocukların değerlendirmelerini yapmak ve bu çocukların daha sonra maruz kalabilecekleri sorunları tahmin etmek için kullanılabileceğini önermişlerdir.
Yapılan çalışmalar çocukluğunda cinsel istismara uğramış bireylerde, uğramamış bireylere göre daha yüksek düzeyde psikolojik sıkıntılar, majör psikolojik bozukluklar ve kişilik bozukluklarının daha yüksek oranda olduğunu göstermektedir. Mağdur çocuklarda madde kötüye kullanımı, tıkanırcasına yeme, somatizasyon ve intihar davranışları daha çok görülmektedir (Polsny ve Follette, 1995). Los Angeles’ta yapılan kesitsel bir çalışmada cinsel istismar ile majör depresif ataklar, alkol ve uyuşturucu kullanımı ya da bağımlılığı gibi madde kullanım bozuklukları, fobi, panik bozukluk, obsesif kompulsif bozukluk ve anksiyete bozukluğu ilişkili bulunmuştur (Burnam ve ark., 1988). Ayrıca yoğun suçluluk duyguları, fiziksel/sosyal/zihinsel gelişim problemleri, sosyal içe çekilme, öfke ve dürtü denetiminde bozulmalar ve evden kaçma gibi davranışlar gözlenmektedir (Gönültaş, 2013).
Çocukluklarında cinsel istismara maruz kalmış yetişkinlerde kişilerarası ilişkiler istismara uğramamış kişilere göre daha bozuktur. Bu kişiler daha fazla cinsel tatminsizlik, yüksek riskli cinsel davranışlar dâhil olmak üzere cinsel işlev bozukluğu, uyumsuzluk yaşamakta; ayrıca yetişkin cinsel saldırı ve fiziksel şiddet yoluyla yeniden mağdur olmaya daha eğilimli görülmektedir (Trickett ve Putnam, 1993).
Bu durumu baba-kız ensestini araştırdıkları çalışmanın sonucunda Alexander ve Lupfer (1987) mağdur çocuğun kim tarafından istismar edilmiş olursa olsun, çocuğun yetişkinliğine “kurban edilme” beklentisi olduğu şekilde açıklamaktadır. Bu kişilerin yetişkinliklerinde cinsel olarak aşağılandıkları ilişkilere girme riskinin yüksek olmasının, yetişkinliklerinde cinsel yaşantılara karşı koyabilecek tepkileri öğrenmemiş olmaları yüzünden olduğu düşünülmektedir (Davison ve Neale, 2004).
Çocukluk cinsel istismarının uzun süreli etkilerinden biri mağdurların kendilerine saygı ve değer verme hislerinin kaybolmasıdır. Bunun en önemli sebebi mağdur çocuğun çevresindeki yetişkinlerin, mağdurun başına gelenden dolayı onun suçlu olmadığı ve tecavüze uğradığı için kötü bir insan olmadığı farkındalığını çocuğa vermemeleri olduğu düşünülmektedir (Davison ve Neale, 2004).
İstismarın çocuk üzerindeki etkilerini en aza indirmenin yollarından biri çocukta farkındalığı arttırmak ve bunun için önleme çalışmaları yapmaktır. Önleme çalışmalarının önemli bir noktası ilkokullardır. Birçok ülkede uygulanan programlarda ortak olarak çocuğun uygun olmayan yetişkin davranışını nasıl fark edebileceği, kandırılma ile nasıl mücadele edebileceği, olay yerinden en kısa sürede uzaklaşması ve başına geleni bir yetişkine anlatması gerektiği öğretilmektedir. Çocuklara bir yetişkin kendilerini kötü hissettirecek şekilde konuştuğu ya da davrandığında nasıl hayır diyebilecekleri anlatılmaktadır (Davison ve Neale, 2004). Çocuğun kendisine yönelik iyi dokunma ve kötü dokunmayı ayırt edebilmeyi öğrenmesi, bedenini tanıyabilmesi, sınırlarını bilmesi, haklarını bilmesi ve gerektiğinde hakkını arayabilmeyi öğrenmesi, baskıya karşı koyabilmesi ve yardım araması cinsel eğitimin temelini oluşturmaktadır. Yaş fark etmeksizin bütün çocuklara cinsel ve cinsellik eğitimi verilmesi çocukları istismardan korumanın temelidir (Avcı, 2020). Kır (2013) Türkiye’deki eğitim kurumlarda çocuklara ve ergenlere yönelik eğitimler verilmesini, bu eğitimlerin çocukların gelişim düzeyine uygun, belli sürelerde tekrar edilebilir ve gelecekte suç işlemelerini önleyebilmek adına normalleştirmeyi de önleyici seviyede olması gerektiğini tavsiye etmektedir.
KAYNAKÇA:
Alexander, P. C., & Lupfer, S. L. (1987). Family characteristics and long-term consequences associated with sexual abuse. Archives of Sexual Behavior, 16(3), 235-245.
Avcı, H. (2020). Çocuğun cinsel istismarı suçu ve bu suçla mücadelede ruh sağlığı çalışanlarının bilgilendirme ve eğitim çalışmaları kapsamında önemi. (Yayımlanmamış yüksek lisans tezi). www.academia.edu/ adresinden erişildi.
Burnam, M. A., Stein, J. A., Golding, J. M., Siegel, J. M., Sorenson, S. B., Forsythe, A. B., & Telles, C. A. (1988). Sexual assault and mental disorders in a community population. Journal of consulting and clinical psychology, 56(6), 843.
Davison, G.C. ve Neale, J.M. (2004). Anormal Psikolojisi. ANKARA: Türk Psikologlar Derneği Yayınları.
Finkelhor, D., & Browne, A. (1985). The traumatic impact of child sexual abuse: A conceptualization. American Journal of orthopsychiatry, 55(4), 530-541.
Gönültaş, M. B. (2013). Çocuğa Yönelik Cinsel Şiddet Olaylarında Olay Kurgusunda ve Şüpheli İfadelerindeki Ortak Özelliklerin İncelenmesi. (Yayımlanmamış yüksek lisans tezi). www.academia.edu/ adresinden erişildi.
Kır, E. (2013). Çocuklara yönelik cinsel taciz ve istismara karşı önleyici eğitimçalışmaları. Journal of Istanbul University Law Faculty, 71 (1), 785-800. Retrieved from https://dergipark.org.tr/en/pub/iuhfm/issue/9188/115192.
Polusny, M. A., & Follette, V. M. (1995). Long-term correlates of child sexual abuse: Theory and review of the empirical literature. Applied and preventive
psychology, 4(3), 143-166.
Trickett, P. K., & Putnam, F. W. (1993). Impact of child sexual abuse on females: Toward a developmental, psychobiological integration. Psychological Science, 4(2), 81-87.
Comments